Denediğimizi Anladık mı?

Bulaşıcıdır. İnattır. Gıcıktır. Uydurukçudur. Delidir. Fecenayip şahsına münhasırdır.
Okur! Yandığının resmidir. Gel, yol yakınken okurluk durumundan istifa et.

İçeriğin olası zarar ziyanından yazar değil, uygulamaya kalkan komik okur sorumludur. Ona göre!!

Sevgili site sakinlerim, tamam, biliyorum arayı uzattım… Özleyin ya da şimdiye kadar yazdıklarımı sindirin istedim :)))

Kimbilir sizler bu arada ne kadar anlamlı işler yapmışsınızdır… Detaylarını sormayacağım, zira anlamda sınır tanımadığınıza eminim😛 Bireysel muhteşemliklerinizden öte, kendi kendime oyalanmak için yazdığım bu sayfamcımda yurtta ve dünyada sadece ve sadece kendi ilgimi çeken haberlere şöyle bir bakınıp kaçacağım müsaadenizle..

Dünyada enteresanımı ilk çekenlerden: olala, biz Mars’a gidiyos! Daha doğrusu çılgın kuzen, grup olarak adımızı 34ME hattındaki rokete yazdırmış. 2020’de hep beraber Mars yolcusuyuk! Kehkeh, kendisinin geçen sene Mars’tan aldığı arsayı yerinde görelim didik.. Ele güne karşı şanımız yürüsün ve dahi dıgıdık dıgıdık koşsun!..

Dünyadan diğer havadislere gelince:

Evrenin ilk gülümseyen karadelikinin fotoğrafı çekildi. Karadelikle dudak büzgülü selfiyi ilk çekinen hanım kızımız kim olacak az soora!

Stephen Hawking’in bir öngörüsü daha deneysel anlamda ispatlandı: Karadelikler buharlaşıyor! Bencileyin Brechtyenler bu durumu her karanlığın bir sonu vardır şeklinde yorumlayarak üç göbecik atıvermiş diyolla…

Buzlu ülke Kanada uzaya üç uydu gönderdi. Bence dünyanın şapkasında konuşlandığı için uzaya yakın diye😝 Üüjün bejin lafı olmaz aramısda. Sadece, kuzenler olarak uydulara isimlerimizi yazdırmaya yetişemedik, acımız sonsuz!😿

Bulut teknolojisinde önde gidenin parsayı toplayacağı net anlaşıldı. Tümüyle duygusal rakamlara dayanan verilerle üç büyük teknoloji firması birbiriyle kıyasıya rekabette.. Bulutu doğru anladığınızı varsayıyorum tabii!…

Manda yuva yapmış söğüt dalına sektörüne dahi giren yapay zeka (AI) araştırmacılarının, kar amacı gütmeyen organizasyonlarda 1 milyon dolardan fazla kazandığı ortaya çıktı. Her sektörde anlayanın anlamayanın konuştuğu bir kalabalığa evrildiniz sevgili AI’cılar! Ne zamanki şu kaybolan gözlükleri çaldırarak bulma aparatını geliştirirsiniz ancak ozzuman benim gözüme girersiniz! (ehüehü, fikir için bi sakal atarsınız artık😏)

Uçan taksiler için pilot uygulama şehri Melbourne seçildi. Böylece bir önceki karar olan Dubai’den vazgeçilmiş oldu. Onların uçan develeri ve uçan halıları var nassosa diye düşünmüş olabilirler.. Yani ben öyle düşünürdüm..

Gelelim otomotiv sektöründeki bir diğer habere.. T ile başlayan o mehşur Capon araba markasının dünyada en değerli marka olma ünvanını korumaya devam ediyormuş. 2025 yılına kadar altı (evet evet 6) yeni elektrikli araba modeliyle lansman yapmaya hazırlanan markanın havasından yanına varılmıyor şekercim. Rüzgarından boğazım ağrıdı yeminle (ayol benlen teknoloci haberciliği budur😁😁)

Sürücüsüz araçların insansız araç anlamına gelmeyeceği açıklandı. Yok öyle, araç beni istediğim yere götürsün, yolda kolonya döküp lokum ikram etsin, canım sıkkınsa mikilik yapıp beni güldürsün, toplantı notlarımın üzerinden geçsin, dönüş içün arayınca da gelsin alsın. Yani içerde yine bir Abdurrahman Dayı oturacak, bilginize!..

Ah en sevdiğim haber: Tony ödüllerinin 73.sü Radio City Music Hall’de dağıtıldı. 2019 yılına damgasını vuran sahne performansı Hadestown müzikali oldu. Ali Stroker, ilk kez tekerlekli sandalye ile ödül alan en iyi eşlik eden kadın oyuncu olurken sanatçılardan baaağzılarının tören sırasında hükümetin ayrımcılık politikasına karşı anarşik anarşik konuşup ettikleri tikatlerden kaçmadı. Tören sonunda polis hiçbirini götürmedi. Biz de şaşkınız🙀

Gelelim bu tarafa.. Bizde ilgimi çeken birkaç hadise şu şekildeydi: (senin ilgini çekeceğini garanti edemem, ilgi benim ilgim. İlgimin kahyası mısın?!!)

Çeyiz hesabı ve devlet katkısına dair yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelik yayımlandı. Ben çok enterese oldum, çünkü bir insanın çeyizinin devlet eliyle regüle edilmesi bence çok mühim. Kendime maddeler arasından en favori madde bile tuttum. O da; evlilik amacıyla çekim hakkının evlilik tarihinden önce kullanılması ve herhangi bir sebeple evliliğin gerçekleşmemesi durumunda ile başlayan ve yönetmeliğin bende oluşturduğu kafa ferahlığı izlenimini zirvede bırakmak için devamını okuyamadığım maddedir… Cümle içinde geçen ‘’dürüstlük ilkeleri’’ kelimeleri filansa herşeyin net çerçevelerle tanımlandığını görmeye alışık olduğum Avrupa direktiflerinden sonra beni ayrıca uzun uzun düşündürdü. Yani hem duygulandırıcı hem düşündürücü bir yönetmelik olmuş gerçekten. Bence bununla sınırlı kalınmamalı, evlilik ve evliliğe giden her adım, her saat, her dakika, sonracığıma çocuk sayısı, çocukların cinsiyeti, rengi, kilosu, boyu felan hep devlet eliyle kanunlaştırılmalı. Biz kullar devletimizden daha iyi bilemeyiz çünkü. Ay büyük rahatlık billa!

Bir de bir ara markette soğanı 17 tl’ye görüp dudak uçuklatmışım. Onu da ilgimi çeken bir başka olay olarak şeediyim. Kafayı çeyiz hesapları, cinlere, perilere filan takınca soğan hesabı şaşabiliyosa demek.. Olabilir… Hep o üç harfliler, soğanı bana öyle göstermiştir kesin..

Arayı uzatınca özlemişim, uzun yazdım.. Ama buraya uğramadığım zamanlarda tamamlamam gereken çok mühimsi şeyler vardı inanın (herkese inanıyosunus bana da inanınıs silvuple!).. Uzun yıllardır, kağıt üzerinde okumuş yazmış, ama iki cümlelik epostalarda dahi okuduğunu katiyen anlamayan insanlarla çalışıyorum. Zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışmaları da cabası! Okuduklarını anlamayınca hemen her yaptıkları da yanlış oluyor haliyle.. Sonra da büyük bok yemiş havalarla anlatmaya çalışıyorlar: ‘’denedik, risk aldık, olmadı😩’’..

Teknoloci iyicene gelişince hepsini Hayat Bilgisi derslerine Okuduğumuzu Anladık mı? bölümüne geri ışınlayacağım!.. Yalnız, ondan önce kendilerine şunu sormak isterim: okudunuz anlamadınız pekiii, sooora popoşka nahiyenizden anladığınız haliyle aslında o hiç anlamadığınız konuyu,  afedersin ç.k gibi bir kendine güvenle, denediniz ya hani, ve projeler çöktü felan. Hah, o denediğinizin bi halta yaramadığını anladınız diii mi en nihayetinde artıkın?!!… Okuduğumuzu anlamadığımız belli de ya denediğimizi anladık mı?.. Einstein’ın dediği gibi aynı hataları yapıp yapıp farklı sonuçlar beklemek aptallığın daniskası oluyo da çünkümsü…

İşte naçizane bunlarla uğraştım aralarda 😉 Hayat bir basamağı tamamlamadan bir diğerine geçmenize izin vermezmiş… Ben de Mevlana kimliğimlen o basamağı tamamlayayım dedim😌 Garanti edemem, arada tekrar Mevlana’lığım tutabilir, haberiniz olsun😜

Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.